6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) yürürlüğe girmesiyle birlikte tedrici kuruluş kaldırılmış, onun yerine TTK madde 346 uyarınca payları halka arz etme taahhüdü ile şirket kurma imkanı getirilmiştir. Kuruluşta halka arz ile halka arz edilen şirketlerin, yatırımcılara sunulabileceği başarılı bir faaliyet geçmişinin, istikrarlı işletmelerinin ve buna bağlı olarak geleceğe yönelik kazanç öngörülerinin bulunmaması kuruluşta halka arz uygulamasının yaygınlaşmasına engel olsa da; bu kuruluş modeli sermayenin halktan toplanmasını sağlaması, sermayenin finansmanını kolaylaştırması, kurumsallaşmayı ve kredibiliteyi arttırması sebebiyle bazı özellikli durumlar için uygulama alanı bulmaktadır.
Kuruluşta halka arz modelinde, faaliyet geçmişi ve karlılığı olmayan şirketlerin yatırımcılar tarafından tercih edilebilir olması ve halka arzın başarıyla tamamlanabilmesi için en azından halka arz sonrasında payların işlem görebileceği, hızlı ve etkin biçimde paraya çevrilebileceği bir piyasanın varlığının sağlanması gerekmektedir. Bu anlamda, halka arz sonrasında borsada işlem görme koşulları gerçekleşmezse, yatırımcılar, paraya çevrilebilirliği olmayan veya çok zayıf olan paylara yatırım yapmayı tercih etmeyecektir.
Kuruluşta halka arz modelinde halka arz edilecek payların borsada işlem görmesi için payların Borsa İstanbul Kotasyon Yönergesi’nde belirtilen şartları taşıması gerekmektedir. Payları kuruluşta halka arz edilen şirket paylarının, Yıldız Pazar ve Ana Pazar’da kotasyon için arananı “şirket kuruluşundan itibaren en az 2 (iki) takvim yılı geçmiş olması” koşulunu sağlaması mümkün olmadığından; Kotasyon Yönergesi’nin 8(a) maddesinde yer alan istisna kapsamına girmeyen, kuruluşta halka arz edilen şirket payları Yıldız Pazar ve Ana Pazar’da işlem göremeyecektir.
Buna karşılık, bu paylar Gelişen İşletmeler Pazarı (GİP), Nitelikli Yatırımcı İşlem Pazarı (Kotasyon Yönergesi 10(1)-b) ve Piyasa Öncesi İşlem Platformu gibi pazarlarda işlem görebilecektir.
1- Kuruluşta Halka Arzın Koşulları
a) Ana Sözleşmede Belirtilme ve Taahhüt
TTK madde 344 uyarınca, taahhüt edilen nakdi sermayenin itibari değerinin %25’inin tescilden önce ödenmesi gerekmektedir; ancak TTK 346 uyarınca sermayenin, halka arz edileceği ana sözleşmede belirtilen ve garanti edilen kısmına ilişkin tescilden önce ödeme yapılması gerekmez. Çünkü bu payların bedellerinin tamamı, halka satış süresinin sonunda, elde edilecek satış hasılatından ödenecektir. Sermayenin peşin ödenmesi gereken kısmı ödenmeden kuruluşun tamamlanabilmesi için halka arz edilecek paylara ilişkin sermaye ödemesinin, tescilden sonra en geç 2 (iki) ay içinde gerçekleştirilecek halka arzdan elde edilen gelirle karşılanacağının ana sözleşmede belirtilmesi gereklidir.
Halka arz edilmek üzere şirket kuran kurucular, payların bir kısmını halka arz ederken bir kısmını ise kendileri taahhüt edebilirler. Kurucular tarafından halka arz edilmemek üzere taahhüt edilen payların bedelinin %25’inin kuruluş esnasında yatırılması gerekir. Ancak yukarıda belirttiğimiz üzere paylara likidite sağlamak amacıyla payların bir piyasada kotasyona alınmasının istenmesi durumunda, sermaye piyasası mevzuatı kapsamında halka arz edilmeyen payların bedellerinin de, Sermaye Piyasası Kurulu’nun (“SPKr”) kayda alma kararından önce tamamen ödemesi gerekecektir.
Halka arzın ana sözleşmede belirtilmesine ilave olarak, halka arz edilecek payların bedellerinin kurucular tarafından garanti edilmesi de gerekmektedir. Bu garanti halka arz edilen payların satılmayan kısımlarının kurucular tarafından alınacağını ve bedellerinin tamamının nakden ve peşin olarak ödeneceğini içermelidir. Böylece garanti ile halka arzın tamamlanması, yatırımcıların korunması ve halka arz fiyatının gerçekçi olarak belirlenmesi sağlayacaktır. TTK 346 uyarınca, bu garantinin, ana sözleşmeden bağımsız olarak düzenlenen bir taahhütname şeklinde, ortaklık ana sözleşmesinin Ticaret Siciline tescilinden önce verilmesi gereklidir.
b) Süre
TTK’nın 346’ıncı maddesi uyarınca kuruluşta halka arz, ana sözleşmenin Ticaret Siciline tescilini izleyen 2 (iki) ay içerisinde yapılmalıdır. Ancak halka arz sürecinin; aracı kurumla anlaşılması, sermaye piyasası mevzuatında düzenlenen kamuyu aydınlatma sürecinin tamamlanması, halka arz başvurusunun SPKr tarafından incelemesi, başvuru olumlu karşılanırsa payların kayda alınması sonrasında yapılacak satış işlemi ile tamamlandığı göz önüne alındığında, 2 (iki) aylık süre içerisinde tamamlanamayacağı açıktır.
Bu sebeple, kanun metninde geçen 2 (iki) aylık sürenin halka arzın tamamlanması için değil, payların halka arzı için SPKr’na başvuru yapılması gereken süre olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır.
c) Sermaye Piyasası Mevzuatına Uygunluk
Kuruluşta halka arza ilişkin sermaye piyasası mevzuatında özel hükümlerin bulunmaması, TTK 346 maddesi atfıyla uygulanacak sermaye piyasası mevzuatı hükümlerinin hangileri olduğunun tespitini zorunlu kılmaktadır.
TTK 346/1, halka arz edilen paylardan elde edilen tutardan sermaye borcu ve halka arz masrafları ödendikten sonra kalan tutarların, pay senetlerini halka arz eden pay sahiplerine ödeneceğini düzenlemiştir. Bu düzenleme; kuruluşta halka arzın bir sermaye artırımı değil, ortakların pay satışı yoluyla halka arzın bir türü olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca halka arz edilip süresinde satılamayan payların bedellerinin tamamının ve halka arz edilmeyen payların bedellerinin ise %25’inin ise kuruluşta halka arz edilmek üzere bu payları taahhüt edenlerce ödeneceğinin maddenin ikinci paragrafında düzenlenmiş olması, halka arz edilen payların kuruculara ait olduğu kanısını desteklemektedir.
Yani TTK 346 uyarınca gerçekleştirilecek kuruluşta halka arzda, ortakların pay satışı yoluyla halka arz söz konusudur. Zira, halka arzdan önce ortaklık sözleşmesi Ticaret Siciline tescil edilmiş ve paylar doğmuştur. Satıcılar, payın sahibidir. Ancak payın asgari tutarı dahi henüz ödenmemiştir.
TTK’nın sermaye piyasası mevzuatına yaptığı atıf ve kuruluşta halka arzın, ortakların pay satışı niteliğinde olması sebebiyle; sermaye piyasası mevzuatının ortaklıkların ortaklarına ait mevcut paylarının halka arzına ilişkin, ana sözleşmenin uyumlu hale getirilmesi, izahname düzenlenmesi, SPKr onayı alınması gibi hükümlerinin kuruluşta halka arza da uygulanması gerekir.
2- Halka Arzın Edilemeyen Pay Bedellerinin Ödenmesi
Yukarıda kuruluşta halka arz edilecek ortaklıkların paylarının sadece bir bölümünün halka arz edilmesine engel olabilecek bir hüküm bulunmadığına ve halka arz edilmeyen payların bedellerinin %25’inin TTK 346/2 uyarınca tescilden önce ödenmesi gerektiğine değinmiştik. Ancak payların bir bölümünün halka arz edilmesi, halka açık anonim ortaklık sıfatının kazanılması ve sermaye piyasası mevzuatına tabi olunması için yeterli olacaktır.
Öte yandan halka arz edilip de süresinde satılmayan payların bedellerinin tamamı payların satılamadığının anlaşılmasını takip eden 3 (üç) gün içinde, 2 (iki) ay içerisinde halka arz edilmeyen payların bedelinin ise %25’i 2 (iki) aylık sürenin dolmasını izleyen (3) üç gün içerisinde ödenmesi gerekmektedir. Halka arz edilecek payların sadece bir kısmının halka arz edilmesi ve bir kısmının halka arzından vazgeçilmesi durumunda da yukarıda değindiğimiz üzere likidite sağlanması için kaydedilecek piyasaların gerekliliklerinin sağlanması için pay bedellerinin tamamının ödenmesine ilişkin prensipler saklıdır.
Pay sahipleri, payın asgari tutarını ödeme yükümlülüğünü yerine getirmezse, pay bedelini ifa etmemenin sonuçları doğacak ve ıskat sürecinin işletilmesi gerekecektir.
KAYNAKLAR
Doç. Dr. Çağlar MANAVGAT; Türk Ticaret Kanunu’nun Halka Arz Kavramına Yaklaşımı
Prof. Dr. Hasan Pulaşlı; Şirketler Hukuku Şerhi, I Cilt, sf 778, 2018 İstanbul
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) yürürlüğe girmesiyle birlikte tedrici kuruluş kaldırılmış, onun yerine TTK madde 346 uyarınca payları halka arz etme taahhüdü ile şirket kurma imkanı getirilmiştir. Kuruluşta halka arz ile halka arz edilen şirketlerin, yatırımcılara sunulabileceği başarılı bir faaliyet geçmişinin, istikrarlı işletmelerinin ve buna bağlı olarak geleceğe yönelik kazanç öngörülerinin bulunmaması kuruluşta halka arz uygulamasının yaygınlaşmasına engel olsa da; bu kuruluş modeli sermayenin halktan toplanmasını sağlaması, sermayenin finansmanını kolaylaştırması, kurumsallaşmayı ve kredibiliteyi arttırması sebebiyle bazı özellikli durumlar için uygulama alanı bulmaktadır.
Kuruluşta halka arz modelinde, faaliyet geçmişi ve karlılığı olmayan şirketlerin yatırımcılar tarafından tercih edilebilir olması ve halka arzın başarıyla tamamlanabilmesi için en azından halka arz sonrasında payların işlem görebileceği, hızlı ve etkin biçimde paraya çevrilebileceği bir piyasanın varlığının sağlanması gerekmektedir. Bu anlamda, halka arz sonrasında borsada işlem görme koşulları gerçekleşmezse, yatırımcılar, paraya çevrilebilirliği olmayan veya çok zayıf olan paylara yatırım yapmayı tercih etmeyecektir.
Kuruluşta halka arz modelinde halka arz edilecek payların borsada işlem görmesi için payların Borsa İstanbul Kotasyon Yönergesi’nde belirtilen şartları taşıması gerekmektedir. Payları kuruluşta halka arz edilen şirket paylarının, Yıldız Pazar ve Ana Pazar’da kotasyon için arananı “şirket kuruluşundan itibaren en az 2 (iki) takvim yılı geçmiş olması” koşulunu sağlaması mümkün olmadığından; Kotasyon Yönergesi’nin 8(a) maddesinde yer alan istisna kapsamına girmeyen, kuruluşta halka arz edilen şirket payları Yıldız Pazar ve Ana Pazar’da işlem göremeyecektir.
Buna karşılık, bu paylar Gelişen İşletmeler Pazarı (GİP), Nitelikli Yatırımcı İşlem Pazarı (Kotasyon Yönergesi 10(1)-b) ve Piyasa Öncesi İşlem Platformu gibi pazarlarda işlem görebilecektir.
1- Kuruluşta Halka Arzın Koşulları
TTK madde 344 uyarınca, taahhüt edilen nakdi sermayenin itibari değerinin %25’inin tescilden önce ödenmesi gerekmektedir; ancak TTK 346 uyarınca sermayenin, halka arz edileceği ana sözleşmede belirtilen ve garanti edilen kısmına ilişkin tescilden önce ödeme yapılması gerekmez. Çünkü bu payların bedellerinin tamamı, halka satış süresinin sonunda, elde edilecek satış hasılatından ödenecektir. Sermayenin peşin ödenmesi gereken kısmı ödenmeden kuruluşun tamamlanabilmesi için halka arz edilecek paylara ilişkin sermaye ödemesinin, tescilden sonra en geç 2 (iki) ay içinde gerçekleştirilecek halka arzdan elde edilen gelirle karşılanacağının ana sözleşmede belirtilmesi gereklidir.
Halka arz edilmek üzere şirket kuran kurucular, payların bir kısmını halka arz ederken bir kısmını ise kendileri taahhüt edebilirler. Kurucular tarafından halka arz edilmemek üzere taahhüt edilen payların bedelinin %25’inin kuruluş esnasında yatırılması gerekir. Ancak yukarıda belirttiğimiz üzere paylara likidite sağlamak amacıyla payların bir piyasada kotasyona alınmasının istenmesi durumunda, sermaye piyasası mevzuatı kapsamında halka arz edilmeyen payların bedellerinin de, Sermaye Piyasası Kurulu’nun (“SPKr”) kayda alma kararından önce tamamen ödemesi gerekecektir.
Halka arzın ana sözleşmede belirtilmesine ilave olarak, halka arz edilecek payların bedellerinin kurucular tarafından garanti edilmesi de gerekmektedir. Bu garanti halka arz edilen payların satılmayan kısımlarının kurucular tarafından alınacağını ve bedellerinin tamamının nakden ve peşin olarak ödeneceğini içermelidir. Böylece garanti ile halka arzın tamamlanması, yatırımcıların korunması ve halka arz fiyatının gerçekçi olarak belirlenmesi sağlayacaktır. TTK 346 uyarınca, bu garantinin, ana sözleşmeden bağımsız olarak düzenlenen bir taahhütname şeklinde, ortaklık ana sözleşmesinin Ticaret Siciline tescilinden önce verilmesi gereklidir.
TTK’nın 346’ıncı maddesi uyarınca kuruluşta halka arz, ana sözleşmenin Ticaret Siciline tescilini izleyen 2 (iki) ay içerisinde yapılmalıdır. Ancak halka arz sürecinin; aracı kurumla anlaşılması, sermaye piyasası mevzuatında düzenlenen kamuyu aydınlatma sürecinin tamamlanması, halka arz başvurusunun SPKr tarafından incelemesi, başvuru olumlu karşılanırsa payların kayda alınması sonrasında yapılacak satış işlemi ile tamamlandığı göz önüne alındığında, 2 (iki) aylık süre içerisinde tamamlanamayacağı açıktır.
Bu sebeple, kanun metninde geçen 2 (iki) aylık sürenin halka arzın tamamlanması için değil, payların halka arzı için SPKr’na başvuru yapılması gereken süre olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır.
Kuruluşta halka arza ilişkin sermaye piyasası mevzuatında özel hükümlerin bulunmaması, TTK 346 maddesi atfıyla uygulanacak sermaye piyasası mevzuatı hükümlerinin hangileri olduğunun tespitini zorunlu kılmaktadır.
TTK 346/1, halka arz edilen paylardan elde edilen tutardan sermaye borcu ve halka arz masrafları ödendikten sonra kalan tutarların, pay senetlerini halka arz eden pay sahiplerine ödeneceğini düzenlemiştir. Bu düzenleme; kuruluşta halka arzın bir sermaye artırımı değil, ortakların pay satışı yoluyla halka arzın bir türü olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca halka arz edilip süresinde satılamayan payların bedellerinin tamamının ve halka arz edilmeyen payların bedellerinin ise %25’inin ise kuruluşta halka arz edilmek üzere bu payları taahhüt edenlerce ödeneceğinin maddenin ikinci paragrafında düzenlenmiş olması, halka arz edilen payların kuruculara ait olduğu kanısını desteklemektedir.
Yani TTK 346 uyarınca gerçekleştirilecek kuruluşta halka arzda, ortakların pay satışı yoluyla halka arz söz konusudur. Zira, halka arzdan önce ortaklık sözleşmesi Ticaret Siciline tescil edilmiş ve paylar doğmuştur. Satıcılar, payın sahibidir. Ancak payın asgari tutarı dahi henüz ödenmemiştir.
TTK’nın sermaye piyasası mevzuatına yaptığı atıf ve kuruluşta halka arzın, ortakların pay satışı niteliğinde olması sebebiyle; sermaye piyasası mevzuatının ortaklıkların ortaklarına ait mevcut paylarının halka arzına ilişkin, ana sözleşmenin uyumlu hale getirilmesi, izahname düzenlenmesi, SPKr onayı alınması gibi hükümlerinin kuruluşta halka arza da uygulanması gerekir.
2- Halka Arzın Edilemeyen Pay Bedellerinin Ödenmesi
Yukarıda kuruluşta halka arz edilecek ortaklıkların paylarının sadece bir bölümünün halka arz edilmesine engel olabilecek bir hüküm bulunmadığına ve halka arz edilmeyen payların bedellerinin %25’inin TTK 346/2 uyarınca tescilden önce ödenmesi gerektiğine değinmiştik. Ancak payların bir bölümünün halka arz edilmesi, halka açık anonim ortaklık sıfatının kazanılması ve sermaye piyasası mevzuatına tabi olunması için yeterli olacaktır.
Öte yandan halka arz edilip de süresinde satılmayan payların bedellerinin tamamı payların satılamadığının anlaşılmasını takip eden 3 (üç) gün içinde, 2 (iki) ay içerisinde halka arz edilmeyen payların bedelinin ise %25’i 2 (iki) aylık sürenin dolmasını izleyen (3) üç gün içerisinde ödenmesi gerekmektedir. Halka arz edilecek payların sadece bir kısmının halka arz edilmesi ve bir kısmının halka arzından vazgeçilmesi durumunda da yukarıda değindiğimiz üzere likidite sağlanması için kaydedilecek piyasaların gerekliliklerinin sağlanması için pay bedellerinin tamamının ödenmesine ilişkin prensipler saklıdır.
Pay sahipleri, payın asgari tutarını ödeme yükümlülüğünü yerine getirmezse, pay bedelini ifa etmemenin sonuçları doğacak ve ıskat sürecinin işletilmesi gerekecektir.
KAYNAKLAR
Doç. Dr. Çağlar MANAVGAT; Türk Ticaret Kanunu’nun Halka Arz Kavramına Yaklaşımı
Prof. Dr. Hasan Pulaşlı; Şirketler Hukuku Şerhi, I Cilt, sf 778, 2018 İstanbul