İhraççılar, yatırım kuruluşları, fon kurucuları, portföy yönetim şirketleri, derecelendirme ve değerleme şirketleri gibi SPK mevzuatına tabi kurum ve kuruluşlar kamuyu aydınlatma yükümlülüklerini mevzuata uygun olarak Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) üzerinden gerçekleştirirler. Bunlar dışında kalan bildirim yükümlüsü sermaye piyasası aracı sahiplerinin ve diğer ilgililerin açıklama yükümlülüklerini gerçekleştirme usul ve esasları KAP Üyesi Olmayan Kişilerin Özel Durumlar Tebliğ Kapsamındaki Açıklamaları başlıklı yazımızda değerlendirmiştir.
Peki bunların dışında kalan, bildirim yükümlüsü olmayan üçüncü kişilerin sahip oldukları içsel bilgi ve sürekli bilgileri açıklaması mümkün müdür? Bu sorunun cevabı özellikle söz konusu içsel bilginin veya sürekli bilgininin açıklanmasında haklı bir menfaati olan gerçek ve tüzel kişiler için önem arz etmektedir. Örneğin halka açık bir şirketin hisselerinin devri için görüşmelere başlayan ve görüşmelere başlanıldığının ilanından sonra görüşmeleri iyiniyetli olarak sonlandıran üçüncü kişi alıcı tarafın, bildirim yükümlüsü ile kamuyu aydınlatma mevzuatı gereğince duyurulması gereken bir sözleşme imzalayan, sözleşme tarafı üçüncü kişinin veya bu nitelikte imzalanmış bir sözleşmeyi fesh eden SPK mevzuatına tabi olmayan üçüncü kişinin, bu durumun KAP’ta duyurulmasını istemekte haklı bir menfaati olması mümkündür.
Bu kişilerin Özel Durumlar Tebliğ kapsamında “İlgili Taraf” olarak kabul edilmesi durumunda, MKK’ya telefaksla yapılan bildirim neticesinde açıklamanın MKK tarafından KAP’ta yapılabileceği düşünülebilir (Bkz. KAP Üyesi Olmayan Kişilerin Özel Durumlar Tebliğ Kapsamındaki Açıklamaları). Ancak Özel Durumlar Tebliğ’nin 3’üncü maddesinde “İlgili Taraf: İhraççı dışında bu Tebliğ uyarınca açıklama yapmakla yükümlü diğer kişiler” olarak tanımlanmıştır. Tebliğ incelendiğinde, söz konusu “İlgili Kişiler” tanımının tebliğde açıklama yapma yükümlülüğü getirilen, ihraççı haricindeki; idari sorumluluğu bulunan kişileri, bu kişilerin yakınlarını ve sermaye piyasası aracı sahiplerini kapsadığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca, Kap Üyeliğine ve Kap’a Bildirim Gönderimine İlişkin Usul ve Esaslar Yönergesi’nin 24’üncü maddesinin 4’üncü fıkrasında kamuyu aydınlatma mevzuatı kapsamında bildirim yükümlüsü olmayan gerçek veya tüzel kişiler tarafından e-posta, faks, posta vs yoluyla KAP’ta yayınlanmak üzere MKK’ya ulaştırılan bildirimlerin KAP’ta yayınlanmayacağı düzenlemektedir. Öyleyse, içsel bilginin ve sürekli bilginin açıklanmasında haklı bir menfaati olan ancak bildirim yükümlülerinden olmayan üçüncü kişilerin hak ve yükümlülükleri nelerdir?
1-İçsel ve Sürekli Bilgilerin Korunması Esası
Piyasa Bozucu Eylemler Tebliğ’nin 4’üncü maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca mevzuata uygun şekilde kamuya gerekli açıklamalar yapılmadan önce içsel bilgi veya sürekli bilgilere sahip olan kişilerin bu bilgilerin gizliliğini korumaları esastır.
İçsel bilgi veya sürekli bilgileri, bu bilgiler mevzuata uygun şekilde kamuya açıklanmadan önce bu bilgilere sahip olan kişilerden doğrudan ya da dolaylı olarak alan kişilerce ilgili sermaye piyasası aracında işlem yapılması durumunda, içsel bilgi veya sürekli bilgilere sahip olan kişilerin bu bilgileri diğer kişilere vermeleri piyasa bozucu eylem olarak değerlendirilir.
Yani bildirim yükümlülüğü olmayan üçüncü kişilerin, sahip oldukları içsel bilgi ve sürekli bilgiler KAP’ta duyuruluncaya kadar bu bilgilerin gizliliğinin koruması gerekmektedir. KAP duyurusundan önce bu kişiler tarafından başka bir kanal üzerinden içsel bilgi ve sürekli bilginin kamuya açıklanması ile bu bilgiyi alan kişilerin ilgili sermaye piyasası aracında işlem yapılması durumunda, içsel bilgi veya sürekli bilgiyi KAP harici kanallarla kamuya duyuran, bildirim yükümlüsü olmayan bilgi sahibinin piyasa bozucu eylemi gerçekleştirdiği kabul edilir. KAP duyurusu yapmadan basın açıklaması yapıldığında bütün yatırımcılar KAP üzerinden ve aynı anda içsel bilgiye sahip olamayacağı ve basın açıklamasıyla bilgi sahibi olanlar diğerlerine göre haksız bir avantaj sağlayacağı için içsel bilgi ve sürekli bilgilerin KAP haricinde kamuoyuna duyurulması içsel bilgiye dayalı piyasa bozucu işlem oluşturur.
Mevzuatta piyasa bozucu işlem yapanların idari para cezasıyla hatta kast unsurunun bulunması durumunda hapis cezasıyla dahi karşılaşabileceği düzenlenmiştir.
2- Bildirim Yükümlüsü Olmayan Üçüncü Kişinin KAP Açıklaması Yapılmasını Sağlaması
Bildirim yükümlüsü olmayan, içsel bilgi ve sürekli bilgi sahipleri, açıklanmasında menfaati olan bilgileri KAP’ta açıklayamadığına ve diğer kanallarla yaptıkları ilanlar da bilgi suiistimali ve piyasa bozucu işlem oluşturduğuna göre bu kişilerin ilgili açıklamanın yapılmasını nasıl sağlayacaktır.
Bildirim yükümlüsü olmayan üçüncü kişinin açıklama yapamaması, ortada bildirim yükümlüsü tarafından açıklanması gereken bir içsel bilgi veya sürekli bilginin mevcut olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. Piyasa Bozucu Eylemler Tebliğ’nin 6’ıncı maddesinin 2’inci fıkrası uyarınca, Kurulun özel durumların açıklanmasına ilişkin düzenlemeleri kapsamında açıklamakla yükümlü olunan, içsel bilgi ve sürekli bilgilerin açıklanmaması piyasa bozucu eylem olarak değerlendirilir.
KAP duyurusunun yapılmasında menfaati olan üçüncü kişi, KAP açıklaması yapmayarak açıklama yükümlülüğünü yerine getirmeyen bildirim yükümlüsünü piyasa bozucu işlem ve bilgi suiistimali gerçekleştirdiği gerekçesiyle SPK ve Borsa İstanbul’a şikayet edebilir ve ihbarda bulunabilir. Ayrıca KAP Üyeliğine ve KAP’a Bildirim Gönderimine İlişkin Usul ve Esaslar Yönergesi’nde bildirim yükümlüsü olan kişiler tarafından MKK’ya gönderilen bildirimlerin gerekli görülmesi halinde Sermaye Piyasası Kurumuna ve ilgili bildirim yükümlüsüne kamuyu aydınlatma mevzuatı açısından değerlendirilmek üzere gönderileceği belirtilmiştir.
Kamuya açıklaması gereken bilgilerin açıklanmaması suretiyle gerçekleştirilen piyasa dolandırıcılığının şikayet ve ihbarı üçüncü kişiler açısından bir yükümlülük değildir. Bildirim yükümlülüğü, Bilgi Suistimali veya Piyasa Dolandırıcılığı Suçları Hakkında Bildirim Yükümlülüğü Tebliği ile yalnızca yatırım kuruluşlarına getirilmiştir. Bununla birlikte içsel bilgi ve sürekli bilgi sahibi olanlar bu bilgiler mevzuata uygun şekilde KAP’ta açıklanana kadar içsel bilgi ve gizli bilgilerin gizliliğini korumakla ve bu bilgilerden yararlanarak menfaat elde etmemekle yükümlüdürler.
İhraççılar, yatırım kuruluşları, fon kurucuları, portföy yönetim şirketleri, derecelendirme ve değerleme şirketleri gibi SPK mevzuatına tabi kurum ve kuruluşlar kamuyu aydınlatma yükümlülüklerini mevzuata uygun olarak Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) üzerinden gerçekleştirirler. Bunlar dışında kalan bildirim yükümlüsü sermaye piyasası aracı sahiplerinin ve diğer ilgililerin açıklama yükümlülüklerini gerçekleştirme usul ve esasları KAP Üyesi Olmayan Kişilerin Özel Durumlar Tebliğ Kapsamındaki Açıklamaları başlıklı yazımızda değerlendirmiştir.
Peki bunların dışında kalan, bildirim yükümlüsü olmayan üçüncü kişilerin sahip oldukları içsel bilgi ve sürekli bilgileri açıklaması mümkün müdür? Bu sorunun cevabı özellikle söz konusu içsel bilginin veya sürekli bilgininin açıklanmasında haklı bir menfaati olan gerçek ve tüzel kişiler için önem arz etmektedir. Örneğin halka açık bir şirketin hisselerinin devri için görüşmelere başlayan ve görüşmelere başlanıldığının ilanından sonra görüşmeleri iyiniyetli olarak sonlandıran üçüncü kişi alıcı tarafın, bildirim yükümlüsü ile kamuyu aydınlatma mevzuatı gereğince duyurulması gereken bir sözleşme imzalayan, sözleşme tarafı üçüncü kişinin veya bu nitelikte imzalanmış bir sözleşmeyi fesh eden SPK mevzuatına tabi olmayan üçüncü kişinin, bu durumun KAP’ta duyurulmasını istemekte haklı bir menfaati olması mümkündür.
Bu kişilerin Özel Durumlar Tebliğ kapsamında “İlgili Taraf” olarak kabul edilmesi durumunda, MKK’ya telefaksla yapılan bildirim neticesinde açıklamanın MKK tarafından KAP’ta yapılabileceği düşünülebilir (Bkz. KAP Üyesi Olmayan Kişilerin Özel Durumlar Tebliğ Kapsamındaki Açıklamaları). Ancak Özel Durumlar Tebliğ’nin 3’üncü maddesinde “İlgili Taraf: İhraççı dışında bu Tebliğ uyarınca açıklama yapmakla yükümlü diğer kişiler” olarak tanımlanmıştır. Tebliğ incelendiğinde, söz konusu “İlgili Kişiler” tanımının tebliğde açıklama yapma yükümlülüğü getirilen, ihraççı haricindeki; idari sorumluluğu bulunan kişileri, bu kişilerin yakınlarını ve sermaye piyasası aracı sahiplerini kapsadığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca, Kap Üyeliğine ve Kap’a Bildirim Gönderimine İlişkin Usul ve Esaslar Yönergesi’nin 24’üncü maddesinin 4’üncü fıkrasında kamuyu aydınlatma mevzuatı kapsamında bildirim yükümlüsü olmayan gerçek veya tüzel kişiler tarafından e-posta, faks, posta vs yoluyla KAP’ta yayınlanmak üzere MKK’ya ulaştırılan bildirimlerin KAP’ta yayınlanmayacağı düzenlemektedir. Öyleyse, içsel bilginin ve sürekli bilginin açıklanmasında haklı bir menfaati olan ancak bildirim yükümlülerinden olmayan üçüncü kişilerin hak ve yükümlülükleri nelerdir?
1-İçsel ve Sürekli Bilgilerin Korunması Esası
Piyasa Bozucu Eylemler Tebliğ’nin 4’üncü maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca mevzuata uygun şekilde kamuya gerekli açıklamalar yapılmadan önce içsel bilgi veya sürekli bilgilere sahip olan kişilerin bu bilgilerin gizliliğini korumaları esastır.
İçsel bilgi veya sürekli bilgileri, bu bilgiler mevzuata uygun şekilde kamuya açıklanmadan önce bu bilgilere sahip olan kişilerden doğrudan ya da dolaylı olarak alan kişilerce ilgili sermaye piyasası aracında işlem yapılması durumunda, içsel bilgi veya sürekli bilgilere sahip olan kişilerin bu bilgileri diğer kişilere vermeleri piyasa bozucu eylem olarak değerlendirilir.
Yani bildirim yükümlülüğü olmayan üçüncü kişilerin, sahip oldukları içsel bilgi ve sürekli bilgiler KAP’ta duyuruluncaya kadar bu bilgilerin gizliliğinin koruması gerekmektedir. KAP duyurusundan önce bu kişiler tarafından başka bir kanal üzerinden içsel bilgi ve sürekli bilginin kamuya açıklanması ile bu bilgiyi alan kişilerin ilgili sermaye piyasası aracında işlem yapılması durumunda, içsel bilgi veya sürekli bilgiyi KAP harici kanallarla kamuya duyuran, bildirim yükümlüsü olmayan bilgi sahibinin piyasa bozucu eylemi gerçekleştirdiği kabul edilir. KAP duyurusu yapmadan basın açıklaması yapıldığında bütün yatırımcılar KAP üzerinden ve aynı anda içsel bilgiye sahip olamayacağı ve basın açıklamasıyla bilgi sahibi olanlar diğerlerine göre haksız bir avantaj sağlayacağı için içsel bilgi ve sürekli bilgilerin KAP haricinde kamuoyuna duyurulması içsel bilgiye dayalı piyasa bozucu işlem oluşturur.
Mevzuatta piyasa bozucu işlem yapanların idari para cezasıyla hatta kast unsurunun bulunması durumunda hapis cezasıyla dahi karşılaşabileceği düzenlenmiştir.
2- Bildirim Yükümlüsü Olmayan Üçüncü Kişinin KAP Açıklaması Yapılmasını Sağlaması
Bildirim yükümlüsü olmayan, içsel bilgi ve sürekli bilgi sahipleri, açıklanmasında menfaati olan bilgileri KAP’ta açıklayamadığına ve diğer kanallarla yaptıkları ilanlar da bilgi suiistimali ve piyasa bozucu işlem oluşturduğuna göre bu kişilerin ilgili açıklamanın yapılmasını nasıl sağlayacaktır.
Bildirim yükümlüsü olmayan üçüncü kişinin açıklama yapamaması, ortada bildirim yükümlüsü tarafından açıklanması gereken bir içsel bilgi veya sürekli bilginin mevcut olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. Piyasa Bozucu Eylemler Tebliğ’nin 6’ıncı maddesinin 2’inci fıkrası uyarınca, Kurulun özel durumların açıklanmasına ilişkin düzenlemeleri kapsamında açıklamakla yükümlü olunan, içsel bilgi ve sürekli bilgilerin açıklanmaması piyasa bozucu eylem olarak değerlendirilir.
KAP duyurusunun yapılmasında menfaati olan üçüncü kişi, KAP açıklaması yapmayarak açıklama yükümlülüğünü yerine getirmeyen bildirim yükümlüsünü piyasa bozucu işlem ve bilgi suiistimali gerçekleştirdiği gerekçesiyle SPK ve Borsa İstanbul’a şikayet edebilir ve ihbarda bulunabilir. Ayrıca KAP Üyeliğine ve KAP’a Bildirim Gönderimine İlişkin Usul ve Esaslar Yönergesi’nde bildirim yükümlüsü olan kişiler tarafından MKK’ya gönderilen bildirimlerin gerekli görülmesi halinde Sermaye Piyasası Kurumuna ve ilgili bildirim yükümlüsüne kamuyu aydınlatma mevzuatı açısından değerlendirilmek üzere gönderileceği belirtilmiştir.
Kamuya açıklaması gereken bilgilerin açıklanmaması suretiyle gerçekleştirilen piyasa dolandırıcılığının şikayet ve ihbarı üçüncü kişiler açısından bir yükümlülük değildir. Bildirim yükümlülüğü, Bilgi Suistimali veya Piyasa Dolandırıcılığı Suçları Hakkında Bildirim Yükümlülüğü Tebliği ile yalnızca yatırım kuruluşlarına getirilmiştir. Bununla birlikte içsel bilgi ve sürekli bilgi sahibi olanlar bu bilgiler mevzuata uygun şekilde KAP’ta açıklanana kadar içsel bilgi ve gizli bilgilerin gizliliğini korumakla ve bu bilgilerden yararlanarak menfaat elde etmemekle yükümlüdürler.